YAHUDİLİKTE TEMEL KAVRAMLAR/ FOLKLOR {2}

Batya KEBUDİİstanbul`u bana bu denli sevdiren neydi acaba? İstanbul`da yaşamıyor olsaydım, nerede yaşardım? Bu şehri güzel yapan en özel yerin Boğaziçi olduğunu düşünüyorum. Sahilde yürüyüş yaparken, o eşsiz manzarayı seyre dalar, martıların sesini dinlerim. Kimi zaman tek başıma, kimi zaman birkaç arkadaşımla b

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yusuf BESALEL

1850’lerden sonra Orta ve Doğu Avrupa halklarının folklorik ezgileriyle kendi yerel müzikal geleneklerini özel bir uyumla bir araya getiren Yahudi müzisyenler, sonraları Amerika’da sınırlı da olsa cazla takviye edilecek “Klezmer” müziğininilk örenkelrini üretmeye başladılar. Klezmer, sözlük anlamıyla, “şarkı enstrümanı” demektir. Romanya’da 1870’lerden halka Yidiş tiyatrosunun ve Aşkenaz Yahudileri’nin folklorünün kökeninde önemli bir rol oynayan komik müzikaller sunan Abraham Goldfaden’in yaratıcılığı tartışılmaz. Goldfaden’in yerel müzikten başka Hasidik melodilerinin de Klezmer müziğine etki yaptığı düşüncesi yaygındır.
Genellikle enstrümantal olarak icra edilen Klezmer müziği küçük ve samimî orkestralarla çalınmıştır. Amerika’ya göç eden Yahudiler, bu tür topluklara eskiden yaşadıkları topraklara özlemle “İbrani-Bulgar Orkestrası”, “Besarabya Orkestrası” gibi adlar taktılar. İlk kez Klezmer örneklerinde keman, klamet ve flüt gibi solo çalgılardan sonra piyano, bakır nefesliler, akordeon da eklenmiştir. İlk taş plâkları geliştiren ve kendisi de Yahudi olan Emile Berliner’in plâk şirketi bu mevzuda kayıtlar yapmıştır. 1920񮕤 yılları arasında parlak bir dönem yaşayan Klezmer müziği, II. Dünya Savaşı sonrasının özümlenme ortamındabir ara ortadan kaybolmuşsa da; 1980’lerden sonra bu kültürel hazine tekrar değerlendirilmiş ve birçok Klezmer Band kurulmuştur. Derlemecinin bu konuda verdiği örnekler arasında “Dem Rebens Tantz” (“Haham Duası”), 1929; “Der Fetre Max’s Bulgar”, 1952; vb. yer almaktadır.
Esasen, karakeristik Yahudi müziği coğrafî çevre ve medeniyetleri aşağıdaki alt gruplara ayrılabilir:
1. Doğu Yahudi cemaatlerinde görülen ve Arap müziği müziği etkisiyle gelişen Judeo Arap tarzı,
2. Orta Avrupa ve Batı Rusya kaynaklı müziklerin etkisi altında ve yukarıda bahsi geçen Aşkenaz tarzı,
3. Yemen Yahudileri’nin müziğinin ilk şekline benzeyen ve bugün İsrail’de görülen zengin folklorik müzik tarzı,
4. İspanya Judeo-Espanyol tarzı.

Yahudiler’in İspanya’dan Türkiye’ye gelen kolu, uzun yıllar Endülüs Arapları ile birlikte yaşadğından, teknik açıdan Arap müziğine alışmışlardı. Onun için ilk yıllardan beri Türk müziğini benimsemekte güçlük çekmediler. Türk sanat ve Türk hafif müziği tarzında üretilen şarkıların sözleri İspanyolca ve İbranice sözlerle değiştirilir ve günün sevilen şarkıları dilden dile geçerdi. İcra sırasında kanun, ud, tambur gibi müzik aletleri kullanılırdı. Sefarad Yahudileri’nin Maftirim (ilahî koro) şarkıları, Judeo-Espanyol kantiga ve romansları, dini müzik ve şarkıları plâk çalışmalarına konularına konu olmuş ve herkesçe dinlenmiştir... Türkiye’de son yıllarda Judeo-Espanyol müziği alanında bu tür kültürü canlı tutmaya çalışan bir kaç grup bulunmaktadır.


Kaynakça: "Yahudilik Ansiklopedisi", Cilt I, II, III, Yusuf Besalel